Son iki yılda 200’den fazla üretici geliştirmiş olduğumuz yazılım çözümleri ile üretim süreçlerini yönetti. Bir yandan ülkemizdeki üreticilerin dijital dönüşüm macerasına yakından tanıklık ederken diğer yandan perakende devlerinin tahtına göz diken yurtdışındaki direct-to-consumer markalar ile çalıştık. Bu iki konunun kesiştiği noktadaki bulgularımızı ise bu yazıda topladık. Yazının sonundaki soruya gelecek yanıtları heyecanla bekliyorum.
Bahadır Efeoğlu – Fabrikatör CEO’su
KOBİ’ler için dijital dönüşüm bir tercih değil…
2020 yılının sonunda küresel anlamda e-ticaret hacminin 4 trilyon Amerikan Dolarına ulaşması öngörülüyor. Türkiye’deki şirketlerin %99’unu oluşturan KOBİ’lerin ise uzun vadede hayatta kalabilmeleri için çevrimiçi kanallarda varlık göstermeleri artık bir tercihten ziyade zorunluluk haline geldi.
Dünyanın en büyük e-ticaret pazarı olan Amerika Birleşik Devletleri’nde ise dijitalleşmesini büyük oranda tamamlamış olan KOBİ’lerin, dijitalleşme sürecinin başında olanlara göre 4 kat daha fazla gelir elde ettikleri ve 6 kat daha fazla istihdam sağladıkları Deloitte’un raporlarında sektör ile paylaşılmış.
Değişime ayak uyduran üreticiler
Dijitalleşme süreçleri içerisinde en az bir iş fonksiyonunu dijital olarak yöneten ve diğer fonksiyonlarını da bir yıl içerisinde dijitale taşımayı planlayan üreticiler “yeni nesil üreticiler” olarak anılıyor. Yeni nesil üreticilerin bir çoğu dijitalleşme serüvenlerine satış ve muhasebe süreçlerini dijitale taşıyarak başlıyorlar.
Dijital yetkinlikleri sınırlı olan kullanıcıların bile kolayca çevrimiçi dükkan açıp, hazır ödeme sistemlerini kullanarak ticarete başlaması artık saatler içerisinde gerçekleşebiliyor. Bu çözümleri sunan platformların artması ile “yeni nesil üreticiler” arasında D2C (direct-to-consumer) olarak adlandırılan bir alt segment oluşmaya başladı bile.
Özellikle Kuzey Amerika pazarında bulunan D2C segmentindeki üreticiler Shopify, Etsy, Squarespace, Magento ve WooCommerce gibi platformları ürünlerini internetteki müşterileri ile buluşturmak için kullanıyorlar.
Yatırım piyasalarında D2C’nin yükselişi

Özellikle risk sermayesi yatırımcılarının radarında olan D2C segmentine hizmet sunan dijital girişimlerin son dönemde aldıkları yatırımlar ise hem tüketicinin hem de yatırımcının bu alandaki beklentisini daha görünür kılıyor.
En son 2013’te aldığı yatırım ile risk sermayesi serüvenini toplam 122 milyon Amerikan Doları ile noktalayan Shopify, 2015 yılında New York Borsasında halka arz edildiğinden beri yükselen performansı ile bugün 70 milyar dolarlık bir e-ticaret devine dönüştü. Ayrıca dünyadaki e-ticaret hacminin %20’si yalnızca Shopify üzerinden gerçekleşen satışlardan oluşuyor.

D2C’nin önünü açan platformlar hızla yükselirken tabi ki ürünlerini direkt olarak tüketici ile buluşturan diğer girişimler de bu yükselen trendden paylarını alıyor. Örneğin unisex ve yüksek kaliteli iç çamaşırları üreten TomboyX markası geçtiğimiz seneyi 18 milyon Amerikan Doları yatırım aldığı Seri-B yatırım turu ile kapattı.
Yalnızca 2019 yılı içerisinde dünya genelinde 8 ile 10 milyar dolar arasında risk sermayesi yaklaşık 600 farklı anlaşma ile D2C alanındaki girişimlerin kasasına yatırım olarak girdi.
İlginizi çekebilir: How To Use Lead Time For Your D2C Supply Planning
Kullanıcılar neden D2C mağazaları tercih ediyor?
E-ticaret denildiğinde ilk akla gelen platformlardan Amazon, sunduğu ürün çeşitliliği ile bir çok rakibinin önüne geçiyor. Satın almak istediği ürünü iyi bilen ve o ürünün en iyisini arayan müşteriler için ise Amazon’da alışveriş tecrübesi samanlıkta iğne aramaya dönüşebiliyor.
Tüketiciler de bu nedenle tek bir ürüne odaklanmış, değer önerisi net ve satış sonrası hizmetleri ile ürününün arkasında duran D2C markalara yöneliyor. Yapılan bir araştırmaya göre Amerika’daki tüketicilerin %85’i önümüzdeki senelerde en az bir defa D2C markalarından çevrimiçi alışveriş yapmayı planladıklarını söylüyor.
Amazon’un D2C karşısındaki planı
Shopify ve bağımsız D2C mağazalarının e-ticaret pastasından %20’den büyük pay alması bu pazarın kurucularından Amazon’u biraz tedirgin etmiş gibi görünüyor. Amazon ve Adobe kurdukları işbirliği ile geçtiğimiz sene “Branded Stores for Amazon Sellers” projesini hayata geçirdiklerini açıkladılar. Satıcıların kendi marka kimliklerini yansıtarak özelleştirebildikleri bu yeni mecra ise hala küçük ve orta ölçekli işletmelerin ilgisini rakipleri kadar çekmiş gibi görünmüyor.
İlginizi çekebilir: Shopify vs amazon: Which Platform is Best for Your Business?
Türkiye’de D2C
Ülkemizde küçük ve orta boyutlu işletmelerin e-ticarete katıldığı mecralar arasında Hepsiburada, N11 ve Trendyol gibi isimler yer alıyor. 2018’de Amazon’un Türkiye’de faaliyet göstermeye başlamasıyla Türkiye’deki işletmeler için yeni bir satış kanalı daha açılmış oldu.
Ülkemizdeki KOBİ’lerin %15’ini oluşturan üretici KOBİ’lerin bu küresel trendleri yakalayarak uluslararası pazarda boy göstermemesi için ise hiçbir engel yok.
D2C aslında “fabrikadan halka” demek değil mi yahu?
Bu konu üzerine epey bir düşündüm çünkü direct-to-consumer kelimesi henüz dilimize Türkçe karşılığı ile yerleşmedi. Eğer aracı olmadan müşteri ile ürünleri buluşturmaya “direct-to-consumer” iş modeli deniyor ise Türkiye’deki fabrikalar bu modeli senelerdir uygulamıyor muydu?

Çok net bir şekilde cevabım hayır, D2C fabrikadan halka demek değildir.
D2C modelinde atılması gereken en önemli adım bir marka yaratmak ve bu markayı çok sağlam bir hikaye ile desteklemek. Genellikle “brand with a purpose” yani bir amaca hizmet eden markalar D2C tüketicisinin dikkatini çekiyor. Bu amaç kimi zaman çevre duyarlılığı, kimi zaman adil koşullarda üretim kimi zaman ise organik ürünler olarak karşımıza çıkıyor.
D2C modelinde marka hikayesi ve müşteri tecrübesi tamamen D2C markasının kontrolündedir. Ülkemizdeki fabrikadan halka modelinde ise herhangi bir marka kaygısı bulunmaz. Önemli olan tüketicinin pazardan alacağı ürüne daha ucuz fiyata ulaşabilmesidir. Bu niteliği ile D2C ve “fabrikadan halka” terimleri birbirinden çok net bir şekilde ayrışmakta.
Peki sizce D2C’nin Türkçe karşılığı ne olmalı? Buyrun yorumlarda paylaşın 💬
Kaynaklar: Statista-1, Statista-2, Deloitte, Techcrunch, Retaildive
Bir Cevap Yazın